top of page
guatr ameliyatı


Hipertiroidizm nedir? Sebepleri nelerdir?

Hipertiroidizm kandaki tiroid hormonunun fazlalığından kaynaklanır.

​En sık;

Graves hastalığı,

Toksik nodüler guatr,

Bazı ilaçlar,

Bazı tiroid iltihapları (tiroidit)

Nadiren de tiroid kanseri gibi sebeplerle ortaya çıkar.

​Bunlardan Graves hastalığı, toksik multinodüler guatr (birden fazla nodül vardır) ve tek toksik nodül cerrah için en önemli olanlardır.

graves


Graves hastalığı

Graves hastalığının sebepleri nelerdir?

Graves hastalığı nodül olmaksızın tiroidin boyutlarının artması (guatr) ve fazla tiroid hormonu salgılaması (hipertioidizm) durumudur.

Vücudun kendi tiroid dokusuna hasar vermesi (otoimmün) ile ortaya çıkar.

Ancak bu sürecin başlamasının kesin sebebi bilinmemektedir.

Bununla birlikte; lohusalık, vücutta iyot fazlalığı, lityum içeren ilaçların kullanılması, bakteriyel ve viral enfeksiyonlar gibi durumlar olası tetikleyiciler olarak öne sürülmüştür.

Ayrıca Graves hastalığına genetik bir yatkınlık da söz konusu olabilir.

Bazı Graves hastalarında tip 1 diyabet, Addison hastalığı, pernisiyöz anemi ve miyastenia gravis gibi başka otoimmün hastalıklar da bulunabilmektedir.

Graves hastalığının belirtileri nelerdir?

Graves hastalığının klinik belirtileri, hipertiroidizm ile ilgili olanlar ve Graves hastalığına özgü olanlar olarak ikiye ayrılabilir.

Hipertiroidi belirtileri arasında; sıcak intoleransı, iştah artışı ve susuzluk ile yeterli kalori alımına rağmen kilo kaybı sayılabilir.

Çarpıntı, sinirlilik, yorgunluk, duygusal değişkenlik, aşırı hareketlilik ve titreme de görülebilir.

Bağırsak hareketleri artabilir ve ishal görülebilir.

Kadın hastalarda genellikle adetten kesilme, doğurganlığın azalması ve düşük riskinde artış görülür.

Çocuklar erken kemik olgunlaşması ile hızlı büyüme yaşarken, yaşlı hastalarda çarpıntı ve kalp yetmezliği gibi kalp-damar sorunları görülebilir.

Muayenede; tiroid boyutları gözle fark edilecek kadar büyümüştür.

Kilo kaybı ve yüzde kızarma belirgin olabilir.

Cilt sıcak ve nemlidir.

Graves hastalığı olan hastaların yaklaşık %50'sinde göz belirtileri gelişir.

Genç erkeklerde jinekomasti sık görülür.

Bazı kemik gelişim anomalileri ortaya çıkabilir.

​Graves hastalığı için hangi tetkikler yapılır?

Tanı için TSH, sT4 ve T3 değerlerine bakmak gerekir.

Bazı durumlarda sintigrafiye de ihtiyaç duyulabilir.

Spesifik olmamakla birlikte anti-tiroglobulin ve anti-tiroid peroksidaz değerleri yükselmiş olarak bulunur.

​Göz bulgularının değerlendirilmesi için gerekirse manyetik rezonans (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) çekilebilir.

Graves hastalığı nasıl tedavi edilir?

Graves hastalığının tedavisinde tiroid hormon salınımını baskılayan ilaçlar yani (antitiroid ilaçlar), atom tedavisi (RAİA: Radyoaktif iyot ablasyonu) veya cerrahi olarak tiroid bezinin çıkarılması (tiroidektomi) söz konusu olabilir.

Hangi yöntemin seçileceğine çeşitli kıstaslara göre karar verilir.

Graves hastalığında ilaç tedavisi ne zaman ve nasıl yapılır?

Antitiroid ilaçlar genellikle RAİ ablasyonu veya ameliyatına hazırlık olarak verilir.

Bu ilaçlar tiroid hormonlarının üretimini azaltarak veya vücutta T4’ün T3’e dönüşümünü durdurarak etkili olurlar.

Yaygın olarak kullanılan ilaçlar propiltiourasil (PTU, günde 100-300 mgr. arasında) ve metimazoldür (günde 10-30 mgr. arasında). Doz ayarlaması hastadan hastaya değişir.

Genellikle 2-6 hafta içinde tiroid hormon seviyeleri normale gelir.

Ancak ilaç tedavisinin toplam süresinin ne kadar olacağı tartışmalıdır.

İlaç tedavisi  kesildikten sonra hastaların %40-80’ininde bir iki yıl içinde nüksler görülür.

Antitiroid ilaçlara ek olarak çarpıntı vb. kalp sorunları olan hastalara beta-blokör ilaçlar da verilir (günlük 20-40 mgr).

Graves hastalığında ilaç tedavisi kimlere yapılır?

Antitiroid ilaçlar; 

Daha çok küçük guatrları olanlarda, 

Hafif yükselmiş hormon seviyeleri ve

İlaçla boyutları hızla küçülen guatrlarda etkilidirler.

Tüm bu ilaçların bazı yan etkileri bulunmaktadır ve doktor kontrolü olmaksızın kullanılması doğru değildir.

​Graves hastalığında atom tedavisi (radyoaktif iyot ablasyonu-RAİA) ne zaman ve nasıl yapılır?

Atom yutturulması olarak tabir edilen atom lokması veya radyoaktif iyot ablasyonu olarak isimlendirilen tedavi radyoaktif iyotun belli miktarlarda ayarlanarak hastaya sıvı eşliğinde içirilmesiyle yapılır.

Bu tedavinin en önemli avantajları ameliyattan ve ameliyata bağlı komplikasyonlardan kaçınmayı sağlamasıdır.

Ayrıca tedavi  kolay olup, genel tedavi maliyeti daha düşüktür.

RAİ ile standart tedaviden sonra iki ay içinde çoğu hastada hormonlar normal seviyelere geriler (ötroid).

Bununla birlikte, RAİ ile tedavi edilen  hastaların sadece %50'si'nde tedaviden altı ay sonra hala normal hormon seviyeleri (ötroid) vardır.

Geri kalanında ya hala fazla çalışır (hipertiroid) veya zaten artık hiç hormon üretemez (hipotiroid).

​Graves hastalığında atom tedavisi (radyoaktif iyot ablasyonu-RAİA) kimlere yapılır?

Atom (RAİ) tedavisi daha çok küçük veya orta boy guatrları olan yaşlı hastalarda kullanılır.

Ayrıca ilaç tedavisi veya guatr ameliyatından tedaviden sonra nüksetmiş hastalarda da tercih edilir.

Antitiroid ilaç kullanmanın veya ameliyatın uygun olmadığı hastalarda atom (RAİ) tedavisi tercih edilir.

Graves hastalığında atom tedavisi (radyoaktif iyot ablasyonu-RAİA) kimlere yapılmaz?

Hamile olan veya 6 aylık tedavi ile hamile kalmayı planlayan kadınlarla, bebek emzirmekte olan kadınlarda kullanımı  kesinlikle yanlıştır.

Ayrıca özellikle çocuklar ve ergenler gibi genç hastalarda, tiroid nodülü olanlarda ve göz bulguları gelişmiş olan hastalarda da tercih edilmemelidir.

Graves hastalığının ameliyatını yapabilecek deneyimli bir cerrahın olmaması da ilaç veya atom (RAİ) tedavisini zorunlu kılan bir durumdur.

Graves hastalığında atom tedavisinin (radyoaktif iyot ablasyonu-RAİA) yan etkileri nelerdir?

Atom (RAİ) tedavisinin nadir de olsa nodüler guatr, tiroid kanseri ve hiperparatiroidi gelişme gibi komplikasyonları olabilir.

Radyoaktif iyot ablasyon tedavisi kesin bilimsel kanıtlar olmasa da tiroid hormonlarının az çalıştığı kadınlarda hamile kalma olasılığında azalma olabilmektedir.

Graves hastalığı için ameliyat planlanan hastalara antitiroid ilaçlar ameliyat gününe kadar devam edilir.

Yani hastalar ameliyat öncesinde ötiroid hale getirilmelidir.

​Graves hastalığının ameliyatla tedavisi nasıl ve ne zaman yapılır?

Graves hastalığında genellikle üç tür ameliyat tercih edilmektedir:

Beraberinde tiroid kanseri olan, 

Atom (RAİ) tedavisini reddeden, 

Ciddi göz bulguları olan veya 

Antitiroid ilaçlara yaşamı tehdit eden reaksiyonları olan hastalarda bütün tiroid dokusunun tamamen çıkartılması (total tiroidektomi), veya çok az bir tiroid dokusunun bırakılması (totale yakın tiroidektomi) gerekir.

Diğer tüm durumlar için üçüncü seçenek olan 4-7  gram kadar tiroid dokusunun bırakılması (subtotal tiroidektomi) uygun olur.

Her üç yöntemin de kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır.

Bu nedenle ameliyatın şekline cerrah ve hasta konuşarak ortaklaşa karar vermelidir.

Ameliyattan sonra tiroid hormonlarının seviyesi tekrar artacak olursa genellikle atom (RAİ) tedavisi tercih edilir.

Graves hastalığının ameliyatla tedavisi kimlere yapılır?

Graves hastalığında ameliyat yapmanın amacı, hastalığın en az sorunla tam ve kalıcı kontrolünün sağlanmasıdır.

Bu nedenle Graves hastalığında ameliyat;

Kanserli veya kanser şüphesi olan tiroid nodüllerinin varlığında,

Genç hastalarda,

Tedaviden hemen sonra (<6 ay) gebe  kalmak isteyen hastalarda,

Antitiroid ilaçlara karşı şiddetli reaksiyonları olan,

Yutma ve konuşma zorluğuna ve ses kısıklığına neden olan büyük guatrları  (80 gramın üzerinde guatr) olan ve

Atom (RAİ) tedavisi almaya isteksiz hastalarda önerilir.

Ayrıca;

Graves’e bağlı orta veya şiddetli göz bulguları olan ve sigara kullanan,

Hipertiroidizmin hızlı kontrolünü isteyenler ve

Antitiroid ilaçlara zayıf uyum gösterenler de ameliyat edilebilir.​

Hamilelikte Graves hastalığı için ameliyat yapılır mı?

Hamile olan Graves hastalarında ameliyat sadece hızlı kontrol gerektiğinde ve antitiroid ilaçlar kullanılamadığında yapılır.

 Eğer  gerekiyorsa en ideal zaman hamileliğin ikinci trimesteridir (4-6. aylar).

multinodüler guatr


Toksik multinodüler guatr

Toksik multinodüler guatr nedir? Belirtileri nelerdir? 

Toksik (fazla hormon salgılayan) multinodüler (1’den fazla nodül olan) guatrlar genellikle daha önce toksik olmayan multinodüler guatr öyküsü olan yaşlı bireylerde görülür. 

Birkaç yıl içinde yeteri kadar tiroid nodülü hipertiroidizme neden olur.

Başlangıcı genellikle sinsidir, herhangi bir belirti vermeyebilir. 

Bazı hastalarda T3 fazlalığı bulunur. 

Bazı hastalarda ise sadece çarpıntı veya kalp yetmezliği ile ortaya çıkabilir.

Hipertiroidizm ayrıca bazı ilaçlar tarafından da hızlandırılabilir.

Belirti ve bulguları Graves gibidir (Graves için tıklayınız). Ancak guatr dışında başka belirti vermeyebilirler.

Toksik multinodüler guatrda hangi tetkikler yapılır?

Kan testlerinde, TSH seviyesi düşükken serbest T4 veya T3 seviyeleri yüksektir. Bu özellikleri ile Graves hastalığına benzer.

Sintigrafide iyot tutulumu artar ve tiroid içinde birçok nodül görülür.

Toksik multinodüler guatr nasıl tedavi edilir? 

Tedavide temel hedef hipertiroidizmin (fazla hormon salınımının) yeterince kontrol altına alınmasıdır.

Bu amaçla atom (RAİ) tedavisi veya ameliyat uygulanabilir.

Ameliyat seçeneğinde nüks ve buna bağlı olarak tekrar cerrahi sonucu artan komplikasyon oranlarından kaçınmak için totale yakın veya total tiroidektomi önerilir.

multinodüler guatr


Toksik adenom

Toksik adenom nedir? Nasıl saptanır?

Fazla hormon üreten tek bir nodülden kaynaklanan hipertiroidizm durumudur.

Çoğunlukla zaten hipertiroidizm bulguları olan genç hastaların beraberinde boyunlarında nodül fark etmesiyle ortaya çıkar. Nodülün boyutu çapı 3 cm.ye ulaşabilir.

Sintigrafide tiroid bezinin geri kalanı normal olmasına karşın “sıcak” nodül saptanır.

Bu nodüller nadiren kanserdir.

​Toksik adenom nasıl tedavi edilir?

Daha küçük nodüller antitiroid ilaçlar ve atom (RAİ) ile tedavi edilebilir.

Genç hastaları ve daha büyük nodülleri olan hastaları tedavi etmek için ameliyat (lobektomi ve istmusektomi) tercih edilir.

Perkütan etanol enjeksiyonunun (PEI) makul başarı oranlarına sahip olduğu bildirilmiş olmasına karşın doğrudan cerrahi ile karşılaştırılmamıştır.

Daha küçük nodüller antitiroid ilaçlar ve atom (RAI) ile tedavi edilebilir.

nodüler guatr


Soliter tiroid nodülü

Soliter (tek) tiroid nodülü nedir? Neden önemlidir? 

Tiroidde tek bir nodül görülme oranı ortalama %4’dür.

Tek nodülün önemi kanser gelişme riskinden kaynaklanır. Ancak her tek nodül varlığında kanser gelişmez.

Bu nedenle hastanın çok dikkatli değerlendirilmesi ve hangi hastanın ameliyattan fayda göreceğinin belirlenmesi çok önemlidir.

Soliter (tek) tiroid nodülünde muayene bulguları nelerdir?

Boynun ön tarafında sert, düzensiz sınırlı, soluk borusuna ve etraftaki dokulara yapışık bir kitle hissedilir.

Ayrıca boynun her iki yanındaki lenf bezlerinde de büyüme fark edilebilir.

Soliter nodül varlığında hangi durumlarda kanserden şüphelenilir? 

Soliter nodülde ağrı çok sık görülmeyen şikayettir. Eğer ağrı varsa iyi huylu bir nodülün içine kanama olmuş olabilir. Ayrıca tiroid iltihaplarında (tiroidit) ve kanser varlığında ağrı görülebilir.

Kanserin ses tellerini hareket ettiren sinire ulaşması durumunda ses kısıklığı gelişebilir.

Hastanın daha önce boyun bölgesinde radyasyona maruz kalma öyküsü varsa kanser gelişme riski vardır.

Hastanın ailesinde tiroid veya başka organlara ait kanserli bireylerin olması da kanser açısından risklidir.
Soliter (tek) tiroid nodülünde hangi tetkikler yapılır? Nasıl tedavi edilir? 

Öncelikle ultrasonografi ile nodülün özellikleri saptanır ve kanda tiroid hormonlarının seviyelerine bakılır.

Daha sonra nodülden ultrasonografi eşliğinde ince iğne biyopsisi yapılır. Biyopsi sonucunda kanser veya kanser şüphesi varsa ameliyat planlanır. 

Kist varsa iğne ile boşaltılabilir.

Diğer durumlarda her hastanın durumuna göre izlenecek yol belirlenir. Buna göre biyopsi tekrarlanabilir veya hasta takibe alınır.

Bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans inceleme ve sintigrafi gerekli durumlarda yapılabilir.


Tiroid iltihabı (tiroidit)

Kaç çeşit tiroidit vardır? 

Tiroid iltihapları (tiroidit) genellikle akut, subakut ve kronik formlarda sınıflandırılır.

Her birinin belirtileri ve tedavisi farklıdır.

AKUT (SUPÜRATİF) TİROİDİT

Akut (supüratif) tiroidit nedir?  Sebepleri nelerdir? 

Normalde tiroid bezi enfeksiyona dirençlidir. Ancak çeşitli sebeplerle bakteriler tarafından enfekte edilebilir.

Çocuklarda daha sıktır.

Genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonu veya orta kulak iltihabından sonra görülebilir.

Akut (süpüratif) tiroiditin belirtileri nelerdir?

Akut tiroidit çenelere veya kulağa yayılan şiddetli boyun ağrısı, ateş, titreme, kulak ağrısı ve ses kısıklığı ile karakterizedir.

Tedavi edilmezse çok önemli sorunlara yol açabilir.

Akut (süpüratif) tiroidit nasıl anlaşılır? 

Kanda beyaz küre sayısının artması, kültürde bakteri üremesi ve gerektiğinde ince iğne ile biyopsi yapılarak akut tiroidit tanısı konur.

Enfeksiyonun genişliğini belirlemek ve varsa apseleri saptamak için bilgisayarlı tomografi yapılabilir.

Akut (süpüratif) tiroidit nasıl tedavi edilir? 

Akut tiroiditin tedavisinde damar içine veya kas içine verilen antibiyotikler kullanılır.

Eğer apse varsa drenaj yapılır.

Tekrar eden apse varlığında veya cerrahi drenaja rağmen iyileşme olmazsa nadiren de olsa tiroidin ameliyatla alınması (tiroidektomi) gerekebilir.

Günümüzde tedavi için burundan girilen ışıklı bir cihaz da (fiberoptik laringoskop) kullanılmaktadır.

AĞRILI SUBAKUT TİROİDİT

Ağrılı subakut tiroiditin sebebi nedir? 

Kesin sebebi bilinmemekle birlikte ağrılı tiroiditin sebebinin bakteriler değil virüsler olduğu düşünülmektedir.

Bazen de geçirilen bir başka bir virütik üst solunum yolu enfeksiyonu sonucunda gelişebilir.

Bazı hastalarda genetik yatkınlık da bulunur.
Ağrılı subakut tiroiditin belirtileri nelerdir? 

Ağrılı tiroidit en sık 30-40 yaş arası kadınlarda görülür.

Genellikle alt çeneye veya kulağa doğru yayılabilen ani veya kademeli olarak başlayan boyun ağrısı ile karakterizedir.

Tiroid bezi büyümüş ve hassaslaşmıştır.

Hastalık süresince tiroid hormonlarının salgılanmasında artmalar ve azalmalar görülür.

Ağrılı subakut tiroiditin tedavisi nasıldır? 

Ağrılı tiroidit genelde çok ilerlemez. Bu nedenle tedavi öncelikle şikâyetlerin ortadan kaldırılmasına yöneliktir (semptomatik).

Aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar ağrıyı gidermek için kullanılır.

Ancak daha ciddi vakalarda steroidler kullanılabilir.

Kanda tiroid hormonları azalmışsa (hipotiroidi) takviye olarak kısa süreliğine tiroid hormonu verilebilir.

Bu önlemlere yanıt vermeyen, uzun süren veya nükseden durumlarda nadiren tiroidin ameliyatla alınması (tiroidektomi) gerekebilir.

AĞRISIZ SUBAKUT TİROİDİT
Ağrısız subakut tiroiditin sebebi nedir?
 

Ağrısız tiroiditin öncelikle vücudun kendi tiroid dokusuna karşı bir saldırısı sonucu (otoimmün) olduğu kabul edilir.

Hiçbir sebep yokken ortaya çıkabildiği gibi, lohusalıkta da görülebilir.

Ağrısız subakut tiroiditin belirtileri nelerdir? 

Ağrısız tiroidit 30-60 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülür.

Muayenede tiroid bezi normal büyüklükte veya biraz büyümüş olarak saptanabilir.

Sertliği biraz artmıştır ve hassasiyet yoktur.

Kan tetkikleri ve hastalığın gidişatı ağrılı tiroidite benzer.
Ağrısız subakut tiroiditin tedavisi nasıldır? 

Şikayetleri olan hastalarda beta-bloker ve tiroid hormon desteği gerekebilir.

Tekrarlayan ve hayat konforunu bozan durumlarda nadiren de olsa ameliyat (tiroidektomi) veya atom (RAİ) uygulaması denenebilir.

LENFOSİTİK (HASHIMOTO) TİROİDİT
Lenfositik (Hashimoto) tiroiditin sebebi nedir? 

Hashimoto, tiroidin en sık görülen inflamatuvar hastalığıdır.

Günümüzde hipotiroidizmin (tiroid hormonlarının az olması) önde gelen nedenidir.

Otoimmün bir süreç olan Hashimoto kalıtsal bir hastalıktır.

Hashimoto tiroiditinin belirtileri nelerdir? 

Hashimoto tiroiditi 30 ila 50 yaş arasındaki kadınlarda daha yaygındır.

Hastaların %20'si hipotiroidizm, %5'i ise hipertiroidizm şikâyetleri ile başvurur.

Muayenede boyunda az veya orta derecede genişlemiş sert, ağrısız bir kitle saptanır.

Klasik guatrlı Hashimoto tiroiditinde, muayenede yaygın olarak büyümüş, sert ve lobüle olan bir bez saptanır.
Hashimoto tiroiditin tanısı nasıl konur? 

Kanda yüksek TSH ve tiroid otoantikorlarının varlığı genellikle tanıyı doğrular.

Eğer şüpheli tek bir nodül veya hızla büyüyen guatr varsa ultrason kılavuzluğunda ince iğne biyopsisi yapılır.

Hashimoto varlığında lenfoma görülme olasılığı artar.

Hashimoto tiroiditinin tedavisi nasıldır? 

Tiroid hormon destek tedavisi, normal TSH seviyelerini korumak amacıyla, aşırı derecede hipotiroidi olan hastalarda gereklidir.

İlaç tedavisi ayrıca özellikle hiperlipidemi veya hipertansiyon gibi kardiyovasküler risk faktörleri olan orta yaşlı hastalarda ve hamile hastalarda önerilir.

Ameliyat (tiroidektomi) bazen kanser şüphesi, bası bulgularına veya kozmetik bozukluklara neden olan guatr için yapılabilir.

RIEDEL TİROİDİT
Riedel tiroiditinin sebebi nedir? 

Riedel tiroiditi (Riedel struma) tiroid dokusunun tamamının veya bir kısmının fibröz doku ile yer değiştirmesi ile karakterize, komşu dokulara da sirayet eden nadir bir tiroidit çeşididir.

Sebebi tartışmalıdır.

Başka otoimmün hastalıkları olan hastalarda ortaya çıktığı bildirilmiştir.

Riedel tiroiditinin belirtileri nelerdir? 

Hastalık ağırlıklı olarak 30-60 yaşları arasındaki kadınlarda görülür.

Tipik olarak, haftalar veya yıllar içinde ilerleyen, yutma zorluğu, nefes alma zorluğu, boğulma ve ses kısıklığı gibi bası belirtileri gösterir.

Hastalar hipotiroidizm ve hipoparatiroidizm belirtileri ile başvurabilirler.

Muayenede çevre dokulara yapışık, sert, “odunsu” bir tiroid bezi ele gelir.

Tanı cerrahi biyopsi ile doğrulanır.

Riedel tiroiditinin tedavisi nasıldır? 

Tedavi öncelikle ameliyattır (tiroidektomi).

Amaç kitlenin basısını azaltmak ve doku teşhisi koymaktır.

Hipotiroid hastalar tiroid hormon desteği ile tedavi edilir.

bottom of page